2025 ABD konut fiyatı tahmini: alıcıları ve satıcıları neler bekliyor

Bir zamanlar hızlı fiyat artışları ve teklif savaşlarıyla anılan ABD konut piyasası, artık istikrar sinyalleri veriyor — hatta hafif bir düşüş eğilimi gösteriyor. Zillow’a göre, ülke genelinde konut değerlerinin 2025 sonuna kadar yaklaşık %1,4 oranında düşmesi bekleniyor. Redfin de benzer şekilde %1’lik bir düşüş tahmin ediyor. Önceki yıllardaki çift haneli artışlara kıyasla bu oran düşük görünse de, belirgin bir trend değişikliğine işaret ediyor. Bu durum, alıcılar için daha avantajlı koşullarda piyasaya girme fırsatı yaratırken, satıcılar için gerçekçi fiyatlama ve beklentilerini yeniden değerlendirme zorunluluğu doğuruyor.

Fiyatlardaki bu düşüşün başlıca nedenlerinden biri, konut arzındaki gözle görülür artış. Yıllar süren düşük arzın ardından, piyasadaki satılık ev sayısı nihayet artıyor. Realtor.com’a göre, 2025 baharında aktif ilanlar bir önceki yıla göre %30 oranında arttı. Bu artış; yeni inşaatların tamamlanması, fiyatlar daha fazla düşmeden satış yapmak isteyen ev sahipleri ve artık kârlı bulmadığı mülkleri satan yatırımcılar gibi birçok etkene dayanıyor. Alıcılar için bu durum; daha az rekabet ve daha fazla düşünme süresi anlamına geliyor. Ancak satıcılar için bu, dikkat çekmek için fiyat rekabeti, etkili sunum veya faiz indirimi ya da kapanış masraflarına destek gibi teşvikler sunmayı gerektiriyor.

Arz artarken, talep aynı hızda ilerlemiyor. 2025’in başından ortasına kadar mortgage faiz oranları %6,5 ile %7 arasında yüksek seyretmeye devam etti. Bu durum konut edinilebilirliğini olumsuz etkiledi. Ortalama fiyatlı bir evin aylık ödemesi, üç yıl öncesine göre %40’tan fazla arttı. Pek çok potansiyel alıcı — özellikle ilk defa ev sahibi olacaklar — daha düşük faiz oranları veya fiyat düşüşleri umuduyla alımlarını ertelemeye başladı. Bazıları kiraya dönüyor veya tasarruf amacıyla çok kuşaklı hanelerde yaşamayı tercih ediyor. Aktif alıcılar için bu durum; pazarlık gücünün artması ve 2020–2022 döneminde çoğu zaman göz ardı edilen ekspertiz veya finansman gibi koşulların tekrar tekliflere dahil edilmesi anlamına geliyor.

Daha geniş ekonomik bağlam da konut piyasası üzerindeki baskıyı artırıyor. Enflasyon, yavaşlayan GSYİH büyümesi, iş güvencesi konusundaki endişeler ve ABD Merkez Bankası’nın (Fed) olası faiz artışları, tüketicilerde tereddüt yaratıyor. Michigan Üniversitesi’nin yakın tarihli bir tüketici güveni anketine göre, konutun iyi bir yatırım olduğuna dair inanç pandemi başından bu yana en düşük seviyeye geriledi. Ayrıca bankalar kredi verme koşullarını sıkılaştırıyor, bu da özellikle serbest meslek sahipleri veya düzensiz gelire sahip kişiler için mortgage onayını zorlaştırıyor. Bu nedenle birçok Amerikalı, ya mali açıdan daha sağlam bir duruma geçmeyi ya da piyasanın yönünü daha iyi anlamayı beklemeyi tercih ediyor. Bu durum daha yavaş ama daha bilinçli bir piyasa döngüsü yaratıyor; duygusal değil, mantıklı kararların önünü açıyor.

Gayrimenkul, doğası gereği yereldir. Ulusal ortalamalar hafif bir düşüşü gösterse de, her yerel pazarın kendine özgü bir hikayesi var. Pandemi döneminde aşırı değer kazanan Austin, Boise ve Phoenix gibi şehirlerde yıllık %3 ila %5 arasında fiyat düşüşleri yaşanıyor. Bu bölgelerdeki büyüme sürdürülebilir değildi ve şu anda normalleşiyor. Öte yandan; Boston, Chicago ve Orta Batı’daki birçok şehir gibi tarihi olarak istikrarlı fiyatlara sahip yerlerde, ya hiç düşüş yaşanmadı ya da sınırlı bir artış görüldü. Bu da sürekli talep ve sınırlı arazi arzından kaynaklanıyor. Alıcılar ve satıcılar için bu durum, sadece ulusal manşetlere değil, yerel veriye odaklanmanın önemini ortaya koyuyor. Deneyimli yerel bir emlak danışmanıyla çalışmak, mahalle düzeyinde istatistikleri incelemek ve yerel istihdam ile kalkınma eğilimlerini takip etmek, ne beklenmesi gerektiği konusunda en net resmi sunar.

%1–1,4’lük tahmini düşüşler, piyasanın çöküşte olduğunu değil; yıllar süren dalgalanmalardan sonra normalleşmeye başladığını gösteriyor. Özellikle mevcut faiz oranlarını karşılayabilen veya gelecekte refinansman planlayan alıcılar için bu; daha az rekabetin ve daha fazla seçeneğin olduğu bir satın alma fırsatı olabilir. Satıcılar içinse başarılı olmak artık akıllı fiyatlandırma, etkileyici sunum ve esneklik gerektiriyor. Satış masraflarının alıcı adına ödenmesi veya önceden ekspertiz yapılması gibi teşvikler, kararsız alıcıları ikna edebilir. Sonuç olarak, 2025 konut piyasası hem alıcılar hem de satıcılar için daha dengeli ve bilinçli işlemlere olanak tanıyor. Piyasa verilerini yakından takip etmek, esnek finansman planları yapmak ve uzun vadeli değere odaklanmak, önümüzdeki aylarda başarılı bir yol izlemek için kritik öneme sahip olacak.